26 Kasım 2013 Salı

Yeni tanıtım fotoğrafı!


Son paylaşılan tanıtım fotoğrafının daha farklı versiyonu yayınlandı!

23 Kasım 2013 Cumartesi

Yeni bir Promosyon fotoğrafı!


OVAM, yeni bir fotoğraf paylaştı!

@VAOfficialMovie: VA fanlarından daha iyi fanlar var mı? İpucu: hayır. Eğer sende en büyük fanlardan biriysen RTle! ‪#‎VAMovie‬ 
---------
@VAOfficialMovie: Are there better fans than VA Fans? Hint: no. RT if you’re the top VA Fan! #VAMovie

HFPA & InStyle Altın Küre Ödülleri Sezon Kutlaması [21 Kasım 2013]







19 Kasım 2013 Salı

Lucy Fry, IMC Partners ile Sözleşme İmzaladı!

Deadline'nin haberine göre Lucy Fry IMC Partners ile sözleşme imzaladı! 

20 yaşındaki Lucy Fry, Amerika'daki ilk sinema oyunculuğunu Şubat ayında The Weinstein Company'nin Sevgililer Günü'nde gösterecek olduğu, Richelle Mead'ın en iyi satan gençlik-yetişkin kitabı olan "Vampir Akademisi"yle yapacak. Fry zamanını Avustralya ve Los Angeles arasında geçirecek. Ayrıca Lucy'i, IAM'dan David Guillod ve Mike Gillespie, Avustralya'dan Monica Keightley temsil ediyor.



According to Deadline, Lucy has signed with ICM Partners.

The 20-year-old Fry makes her stateside debut in February in The Weinstein Co.’s Valentine’s Day release Vampire Academy, based on Richelle Mead’s bestselling young adult novels. Fry will split her time between Los Angeles and Australia. She’s also repped by IAM’s David Guillod and Mike Gillespie and by Monica Keightley in Australia.

Lucy Fry Source / Çeviri: fry's

Yayınlanacak VA fragmanından Lissa & Rose fotoğrafı!



Sinemalarda yayınlanacak olan Vampir Akademisi fragmanından bir Lissa & Rose fotoğrafı! 21 Kasım 2013 Amerika saati ile 7.30 pm, Türkiye saati ile 2.30'da yayınlanacak olan fragman 2:05 dakika olacak. / New Vampire Academy Still of Rose & Lissa from the upcoming theatrical trailer!

12 Kasım 2013 Salı

Lucy Fry, Ailesine ve Arkadaşlarına Teşekkür Ediyor!


"Bu yıl çevremde beni destekleyen insanlara -arkadaşlarıma,aileme,erkek arkadaşıma- çok minnettarım. Çok çılgın bir yıldı. Amerika'ya taşınmamla çok fazla değişim yaşadım ve bu maceraya atılmama izin veren ve beni özleyen ailem ve arkadaşlarım için çok büyük bir uyum sürecinden geçtiler.Onları çok özlüyorum ama onları çok minnettarım."


Yahoo

8 Kasım 2013 Cuma

Lucy Fry, Facebook Üzerinden Hayranlarının Sorularına Cevap Verdi



Vampir Akademisi filminde Lissa rolünü almadan önce, Lissa’yı duymuş muydun?
-Evet!

Sence Vampir Akademisi, son zamanlarda medyadaki vampir algısını nasıl etkiler?
-Bence VA vampirleri insanlara karşı daha eğlenceli olarak gösterecek.

Lissa rolüne girmek senin için zor muydu? Demek istediğim, ona neler olduğunu anlamaya çalışırken ki duygu ve ruhunun acısını canlandırmak zor muydu?
-Çekimlere başlamadan önce bir çok hazırlık yaptım ve bu aşamaya gelebildim. Fiziksel tiyatro koçu ile depresyonun vücuduma nasıl oturabileceği ve ona nasıl erişebileceğimle ilgili dersler aldım. Ruh’un gücünün yanı sıra, bunu fiziksel keşif, farklı duyguları keşfetme ve iyileştiğimde oluşan his yoluyla keşfettim. Oldukça yoğun bir süreç oldu çünkü Lissa’nın iyileştiğinde acı çekmesi, idrak etmesi zor olan bir konu.

Lucy, Lissa’nın depresyonunun karanlık tarafını oynamak zor muydu?
-Evet, bazen gerçekten zordu.Tüm gün boyunca karanlık sahneler çekiyorduk ve günün sonunda iç sıkıntımdan kurtulmak benim için zor oluyordu. Ama beni neşelendirmek için Zoey de vardı!

Lucy, çekmen gerken en zor sahne hangisiydi?... Ve karakterin Lissa ile büyük bağlantın ve benzerliğin varmış gibi hissettin mi?
-Lissa ile olan bağım, senaryoyu ilk okuduğum andan itibaren başladı. Ona aşık oldum ve ona derinlik, onun kısmını okuduğumda hissettiğim hayatı vermeyi çok istedim. Onun diğer insan ve canlılara olan duyarlılık ve içten gelen ilgisine bağlandım.Onun güçlerinin çok güzel olduğunu hissettim.

Ekibe seçilmeden önce, kitapları okumuş muydun?
-Seçilmeden önce okumamıştım, ama seçildiğimi öğrendiğim gibi Vampire Akademisi’ni en az 5 kere okudum.

Filmdeki favori repliğin nedir? Ve bu Lissa’nın söylediği bir replik olmak zorunda değil.
-Oo! İyi bir tane var
-Geçen hafta tekrar çekimlerinde Dimitri için yeni bir replik eklendi
-Başlangıçta ve oldukça komik ama bunu ele vermeyeceğim

Lucy, sosyal medyada çok aktif değilsin ama senin hayranlarının ve VA fanlarının seni ne kadar sevdiği hakkında bir fikrin var mı?
-Bu çok tatlı. Bilgisayarımı cehaletten çekip aldığın için teşekkürler!

Herhangi bir İngiliz argo veya Rusça kelime öğrendin mi?
-Bir sürü İngiliz argo kelime öğrendim çünkü her gün İngiliz ekibin konuşmasından kopya çektim. (Gerçek hayatımda Avustralya aksanı ile konuşuyorum!)

Film, kitaba ne kadar benziyor? Hangi parçalar çıkartıldı?
-Film ana noktaları ve karakterleriyle tamamen kitaba benziyor ama biz ölü hayvan tehditleri olan bir çifti ve ince ayrıntıları çıkarttık. Lissa’nın psikolojik yolculuğu olabildiğince kitaba yakın tutmaya çalıştım çünkü onun kitaptaki dönüşümlerini seviyorum. Yani Lissa’nın olgunluğa erişmesi filmde aynı ama onu oraya getirecek ana olaylar filme uyacak şekilde değiştirildi.

Filmdeki favori sahnen nedir?
-Zoey ile olan açılış sahne benim favorilerimden biri çünkü bu çok eğlenceli ve şakacı ve ciddi aksiyon devreye girmeden önce onların uzun geçmişini gösteriyor!

Vampir Akademisi’nin  oyunculuğu konusunda favorin ne ve sence kitaba mümkün olduğunca sadık kalınmış mı?
-Benim oyunculuk konusunda favori kısmım, böylesine mükemmel ekipteki insanlardı. Tüm oyuncular kitaptaki karakterlerine sadık kaldılar ama bazı yeni detaylar vardı ve bu kitaptan biraz daha hızlı. Film bağın psikolojik kısımlarına pek girmiyor – filmde var ama film daha çok aksiyon kısmıyla ilgili. Her şey enerji ve mizah ile çabucak oluyor.

Eğer Lissa dışında bir karakteri oynayabilseydin, kimi seçerdin?
-Dimitri!

Zoey ile olan ilişkinizi birkaç kelime ile anlatabilir misin? Lütfen?
-Harika, güçlü, sevgi dolu, eğlenceli, destekleyici. VA’yı birlikte çektikten sonra birbirimizin içini dışını biliyoruz. O hemen hemen bizim insan hayatımızda da aklımı okuyabiliyor.

Lucy, Zoey sana sorular yolluyor şuanda! Haha onunla en sevdiğin set anın ne?
-Gerçekten mi? Nerede? Haha Bu bilgisayar şeylerinde çok kötüyüm!
-Benim Zoey ile favori set anım.... Bir sürü var!
-Ben, Zoey ve Dom ile kilisede olan bir sahne vardı ve hepimizin tekrar yakınlaştığı, filmin sonuna doğru olan bir sahneydi. Sorunlar ve tehlike ile dolu bir çok sahne ardından huzurlu ve yakın bir sahne çekmek çok hoştu.
-Karakterlerin de tekrar yakınlaştığı gibi. Zoey,Dom ve ben hep yakındık!

Eğer Moroi,Dhampir veya Strigoi arasında bir seçim yapabilsen, hangisini seçerdin ve neden?
-Ruhun gücüne sahip olmayı seviyorum. Onunla birlikte gelen deliliklerle haraket etmek gerçekten zor ama bence bu gücün dünyanın en havalı gücü. Bu yüzden ben Moroi diyorum.

Richelle Mead'in vampirlerin üzerindeki değişiminden hoşlanıyor musun? Ve aynı zamanda Lissa'yı oynamanın senin için favori parçası nedir? Bu arada seni seviyorum!
-Richelle'nin bu hikaye için üç farklı vampir formu yaratmasını seviyorum. Bence gerçekten harika.

Avustralya'dan gelip, böyle sadık bir fan kitlesine sahip büyük bir filmin ekibine katılmak nasıl bir his? Göz korkutucu mu? –Dost bir Avustralyalı’dan.
-Woaw selam Avustralya! Evet, ben Lissa'yı olabildiğince kitaba sadık olarak oynamak için kendime çok baskı yaptım. Ama bence o filmde biraz daha güçlü, sanki mücadelesi sırasında dayanıklılık kazanıyor ama ondan kitapta duyduğunuz gibi, onu biraz daha güçlü gösteren içsel bir diyalog duyamayacaksınız.

Merak ediyorum, Rose’un zıttı olan bir rol oynamak ne kadar korkutucu? Ya da, onların sahip olduğu bütünleşmiş sevgi yüzünden bu bir rahatlatıcı mıydı? Bir filmde dikkat çekici bir rolü paylaşmanın zor olduğunu sanıyorum.
-Benim için rahattı! Rose’un çok güçlü ve cesur olmasını çok sevdim. Rose hep tamamladığı için ben daha fazla rahatlayabiliyordum. Ve hep benim arkamı kolluyordu. Mükemmeldi.

Film kitaplar kadar heyecanlı olacak mı?
-EVET.
-Süper heyecanlı. Daha da heyecanlı yapmak için başka şeyler de ekledik… ama kitabın akışını değiştirecek şeyler değil.

Tüm VA deneyimin sırasında katlanması en zor olan şey neydi?
-Yeşil göz lensleri! Küf yeşili bir dünyam vardı!

Eğer VA devam ederse, önümüzdeki 6 yada daha fazla yıllar boyunca basın röportajlarıyla nasıl başa çıkacaksın? Alıştığında daha büyük bir değişim.
-Hiçbir fikrim yok. Artık basın toplantısı yapmaya başlıyorum ve film hakkında konuşmayı seviyorum yani bundan zevk alıyorum. Tüm gün boyunca film hakkında konuşabilirim J

Sette takmak zorunda olduğun vampir dişleri can sıkıcı mı?
-Vampir dişlerini seviyorum! Çok eğlenceliydi, elimden geldiğince onları takmak istedim. Ayrıca korkunç derecede gerçekçiler.

Çekmesi en duygusal olan sahne hangisiydi?
-Muhtemelen Victor tarafından işkence edilmesiydi.

Kitabın sette hayata geçirilmesini görebilmek nasıldı?
-İnanılmaz! Her şey hayal ettiğim gibiydi, hatta daha görkemli.

Lucy, Vampir Akadamisi’ndeki performansıyla, film boyunca kazandığın arkadaşlık ve seni ve ekibi koşulsuz şartsız destekleyen fan grubuyla mutlu musun?
-Bu inanılmaz insanlarla tanışmak için daha heyecanlı olamazdım. Filmi seviyorum ve umarım herkes benimki kadar sever. Lissa’ya tüm bu süre boyunca tamamen bağlı hissettim, (özellikle psikotik günlerinde çok daha fazla!) ve umarım herkes benim gibi ona bağlı hisseder.

Mark ve Dan Waters ile çalışmak nasıldı?
-İkisi de inanılmaz insanlar!!! İlk filmimde böyle yetenekli iki abimle çalışmaktan daha iyi bir şey dileyemezdim. Adeta bir hediye gibiydi.

Filipinler süper tayfuna ulaşmak üzere (birkaç saat içinde olmasını bekliyoruz) Filipin fanlarına kısa bir mesaj verebilir misin lütfen? Teşekkürler.
-Selam Filipinler! Sıkı tutunun, tüm Lissa iyileştirme gücü ve enerjisini yolluyorum size!


Çeviri: fry's & Zeynep Ebrar

Tanıtımlar İçin Kullanılacak 3D Ayaklı Poster



Lissa Dragomir Türkçe karakter afişi yayınlandı!



3 Kasım 2013 Pazar

Fangirlsh ile Lucy Fry Röportajı

Londra’da yaşayan arkadaşımız Andrew’i Vampir Akademisi setine gönderdik. Birkaç görüşme yaptık ve size her Cuma bu görüşmelerden getireceğiz. Bugün, Lucy Fry ile başlıyoruz!

Soru: Vampir Akademisi’ni duymamış sayılı insanlar için, karakterini tanıtır mısın?

Lucy: Lissa, vampir bir prenses. Moroi soyunun vampirlerinden yaşayan bir vampir. Lissa’nın ailesi, 12 kraliyet ailesinden biri. Tüm ailesi bir araba kazasında öldürüldüğünde o prenses oldu yani kraliyet soyundan. Güzel, sevgi dolu, hassas bir kız. Ailesi göçüp gittiğinde, hakkında konuşamayacağım bir çok olaylar olur. Ailesi onu geri kalan Moroi vampirlerinden daha farklı kılıyor.

S: Lissa diğerlerinden farklı olduğu için, dışlanmış gibi hissediyor mu?

Lucy: Evet. Kesinlikle herkesle ilişki kurmayı zor buluyor. O kadar çok şey yaşadı ki, bu parçasını kayıp buluyor ve sanırım şimdi normale dönmek onun için gerçekten çok zor.

S: Seni Lissa'ya çeken nedir? Onunla ilgili neyi bu kadar çok sevdin de, onu canlandırman gerektiğini düşündün?

Lucy: Senaryoyu okuduğum ilk zaman ilk tepkim, Lissa ve Rosa’nın arasındaki arkadaşlığı ve her şeye rağmen onların bunu taşıdıkları için “Ben bunu sevdim,” oldu. Lissa’nın geçirdiği kötü zamanlar boyunca yardımı için Rose’a güvenme şekli. Bence bu anlatılması gereken önemli bir hikaye.

S: Seçmeler ne kadar zordu? Seçilmek için ne yapman gerekiyordu?

Lucy: Biraz tuhaftı. Avrupa'ya doğru çantamı topluyordum, bir günlüğüne oradaydım ve Lissa seçmelerine girdim. İlk seferimde Amerikan aksanıyla yaptım. Ve odada harika tepkiler aldım ve gerçekten heyecanlanmıştım, sonraki iki hafta boyunca ses çıkmadı. Hayır olmadı, diye düşünüyordum. Sonra menajerimi aradım ve bana “Evet, ilerliyorlar, herkesten bant kayıtları kabul ediyorlar,” dedi. Ben de bir bant kaydı göndermeye ve bu kez İngiliz aksanımı demeye karar verdim. Ve gönderdim, ertesi gün bir kafede otururken denemeler için kabul edildiğimi söyleyen bir telefon aldım. Aynı zamanda denemenin de neyle ilgili olduğunu bilmiyordum. Ertesi gün gittim ve aynı benim gibi gözüken iki tane daha kız vardı ve “Vay canına, bu tüyler ürpertici,” dedim kendi kendime. Başladık ve tüm günümüzü sahneler çekerek geçirdik ve bir gün sonra yapımcılar, yönetmenler, yazarlar ve ekip yönetmeni ile bir öğle yemeğe gittik. Zoey ve bana rolü kaptığımız söylendi.Resmen bir şok olmuştu. Bunun olmasını beklemiyordum.

S:Buna alışabildin mi?

Lucy: Hayır. Belki filmi bitirdiğimizde alışacağım. Belki sonra olacak.

Soru: Peki set nasıl? Herkesle olan atmosfer?

Lucy: Ah, gerçekten çok eğlenceli.

Soru: Özellikle Zoey. Onunla güçlü bir bağınız var.

Lucy: Evet. Zoey ve ben inanılmaz bir şekilde iyi anlaşıyoruz. Birbirimizi çok destekliyoruz. Birisiyle gerçekten uzun zaman geçirmek ve gece çekimleri yapmak –Gündüz 3’ten sabahın 5’ine kadar- bu seni onunla normal hayatta bağlanamayacağın şekilde bağlıyor. Bu sadece - bu sadece birbirini çok desteklemeyi gerektirir. Onunla çekim yapmak çok güzel. Ben gerçekten ama gerçekten onu seviyorum.

S: Yani, sen filmde İngiliz aksanı kullanıyorsun?

Lucy: Evet.

S: Peki bu nasıl? Bu aktörlük kataloğundan seçip yapabileceğin bir şey mi yoksa üzerinde çalışman gereken bir şey mi?

Lucy: Bunu önceden hiç yapmamıştım. Çekimlere başlamadan önce bana çok ama çok yardımcı olan üç haftalık aksan eğitimim vardı. Avustralya aksanından İngiliz aksanına geçmek aslında oldukça kolaydır. Tonlama farklıdır, ama bir çok şey var. Örneğin, hiç R olmaması bizim için kolay çünkü biz bunu kullanmıyoruz ama Amerikanlar İngiliz aksanını gerçekten zor buluyorlar çünkü onlar R'yi söylüyorlar. Bu gerçekten tuhaf.

S:Peki ya Dominic(Christian) ile olan sahnelerin? Var mıydı, varsa da nasıldılar? Aradaki uyum nasıldı? İnsanlar bu konuda bir şeyler duymak için çok hevesliler.

Lucy: Ah, gerçekten mi? Gerçekten çok iyi anlaştık. Ve sahnelerimizi çekerken çok eğlendik. Sürekli saçmalıyoruz, çok gülüyoruz ve birbirimize şapşal suratlar yapıyoruz. Sahneler çok yoğundu ve o da kara kara düşünüyordu. Yani bunu daha az ciddi göstermek için sahneler arasında biraz gülmemiz gerekiyordu.

S: Son bir kaç gündür özellikle bugün, Richelle'nin etrafındaydı. Nasıl geçti?

Lucy: Çok iyiydi. Lissa'yı nasıl yarattığı ve şimdi onun hayat bulmuş şekilde karşısında dikilmesinin nasıl olduğu hakkında ona sorduğum sorulara cevap alabildiğim için çok mutluyum. Bence bu onun için çok tuhaf. Richelle, kendi zihninde Rose ve Lissa'yı yarattı ve şimdi onlara bakıyor. Bence bu onun için inanılmaz bir şey olmalı.

S: Ne tür şeyler hakkında sorular sordun?

Lucy: Bu fikirler aklına nasıl geldi? Kitaptan film yapılmasını görmendeki en büyük sürpriz neydi? Söylediği şeylerden biri, kitabın filminin yapılmasının her şeyin kafasında hayal ettiğinden çok daha mükemmel olması demek olduğuydu.Sete geliyor ve orada muhteşem kostümlerle muhteşem sınıflar var ve onun kafasında bu basit bir okuldu ama o bu düzeyde ele alınmasına hayret ediyordu. Hollywood’da sanırım. Onun kafasındaki bu Hollywood resmi değildi.

S: Lissa’yı canlandırmanın en zor kısmının ne olduğunu söylersin?

Lissa: Kesinlikle yeşil göz lensleri. Yeşil bir dünyaya alışmak için gerçekten çok çaba gösterdim. Onları takıyorsun ve her şey biraz daha küflenmiş gözüküyor. Oynadığım insanlarla iletişim kurmak zorlaşıyor çünkü aramızda yeşil bir parlaklık oluyor. Her şeyi açık ve net görmek için büyük bir dikkatle uğraşmalısın.

S: Olayların aksiyon tarafına girdin mi? Duyduğumuz eğitim…

Lucy: Hayır, ben prensesim. Tüm yaptığım nefes alıp vermek.

S: Bir şeyler kaçırıyor gibi hissediyor musun? Çünkü oldukça havalı gözüküyor.

Lucy: Gerçekten bir aksiyon sahnesi çekmek istiyorum.

S: Favori sahneni çektin mi? Ya da favori sahneni çekecek misiniz? Eğer öyleyse nedir, eğer söyleyebiliyorsan söyler misin?

Lucy: Victor ile olan işkence sahnesinden gerçekten hoşlandım. Bir şekilde çok eğlenceliydi.

Çeviri: fry's & Zeynep Ebrar
Kaynak: fangirlsh.com

2 Kasım 2013 Cumartesi

Hypable, Vampir Akademisi Setinde!

Yapımcılar, eşit ölçüde, kişilerin hayranlarına yanıt vereceği şekilde karakterlerini oynayacağabilecek insanları seçti. Oyuncular arasındaki doğru kimyayı bulmak oldukça zahmetli oldu ve bu, seçmeler süresinde yolu kapatan engel oldu.Bağımsız seçmelerde bir çok etkileyici şeyler olmasına rağmen, konu diğer oyuncular ile karşılıklı etkileşime/ilişkiye geldiğinde, yapım ekibi gerçekten de pek memnun değildi.Örneğin, hem Rose hem de Dimitri ile iyi bir kimyaya sahip olan Lissa Dragomir'i canlandıracak birisini bulmak bilhassa zordu.

Komik gerçek: Lucy Fry(Lissa Dragomir), seçmelerdeki son kişiydi ve biter bitmez, rol ona teklif edildi.

Sonunda, çekimler arasında Lucy Fry'ı bir kaç dakikalığına yakaladık. Lucy yaşadığı deneyimden dolayı şaşkın olduğu ve filme dahil olabilmeyi başarmış olmanın verdiği kalıcı şoku geçirdiği görülüyor.

Lucy, seçmeler sırasında, istediği kadar iyi değildi. O profesyonel bantıyla birlikte, asıl normal aksanını yolladı, fakat hiçbir şey duymadı. Ama yine de vazgeçmek yerine, İngiliz aksanı deneyerek çektiği yeni bir bantını gönderdi. Günler sonra, bir telefon geldi ve rol, ona teklif edildi. 

Richelle, Lucy’nin en büyük ilham kaynağı olmuş ve yazara, karakteri Lissa ile ilgili sayısız sorarak onu bunaltmış. Ve, kitapta mümkün olabildikçe çok ilham almaya çalışarak karakterine çalışmış. Yine de, bize yeşil lenslerle pek arası olmadığını söyledi.

Kast ile ilgili olarak, Richelle kast ekibinin oyuncular arasında fevkalade kimyayı sağlamak için zaman ayırmasından memnun olduğunu belirtiyor. Özellikle, “Zoey(Rose) ve Lucy(Lissa) arasındaki kimya, çok iyi yakalanmış.” Yapılan bu iyi kararları görünce, bize, bu işin üzerindeki kontrolünden vazgeçerek büyük risk aldığını, ama şimdi bunu yaptığı için memnun olduğunu söylüyor.






Çeviri: fry's
Kaynak: hypable.com

Lucy Fry, Seventeen Ofisinde!


seventeenmag:" #VampirAkademisi'nin süper sevimli yıldızı Lucy Fry, ofisimize uğradı! Kimler yeni film için heyecanlı?"

Yeni Vampir Akademisi Tanıtım Fotoğrafları!




Lucy Fry'da Vampir Akademisi Devam Çekimleri İçin Londra'da!


Lucy Fry, Danila Kozlovsky, Zoey Deutch, Dominic Sheerwood ve bir kaç VA oyuncusu gibi, bir kaç sahnenin tekrar çekimi için 28 Ekim 2013'de Londra'daydı. 

"VA çekimleri için, sevgili Londra'ya geri döndük. İngiltere bu günlerde, tuhaf bir şekilde ev gibi hissettiriyor."

"Back in lovely London for VA pick-ups. England is feeling strangely homely these days."