8 Mart 2014 Cumartesi

2014 Vogue Röportajı

-Şu an tam olarak neredesin?
Lucy:Kaliforniya, Venice'deki apartman dairemdeyim. Bir süredir Los Angeles'daydım ve bu yüzden 5 aydır burada kalmıyordum. Aslında hala Los Angeles ve Avustralya arasında koşturuyorum.

-O zaman daha yeni gelmişsin!
Lucy:Kaliforniya'ya ilk gelişim Vampir Akademisi seçmeleri için Ocak 2013'de olmuştu. Ve seçmelerden sonra Avustralya'ya geri döndüm ve çekimleri Londra'da yaptık, ve yine başka bir film için tekrar evime, Avustralya'ya gittim. 4 ay önce buraya geldiğimde biraz korkuyordum açıkçası.

-O zaman bazı şeyler çok hızlı gelişti. Daha önce Londra'da bulunmuş muydun?
Lucy:Bir defasında, sadece bir haftalığına. Vampir Akademisi'nin senaryosunu okuduğumda, Londra'daydık ve tekrar dönüp burada filmi çektik, yani biraz etrafında dolaştım diyebilirim.

-Londra’yı nasıl buldun peki?
Lucy:Londra'dayken Buckingham Gate'de kaldım. Kraliçeden sadece bir cadde uzaklıkta! Vampir Akademisi gece çekiliyordu, bu yüzden Londra'nın karanlığını biliyordum ve gün boyunca oldukça serbest ve boş zamanım vardı. Oradayken bir çok tiyatro gördüm.

-Matiness, sanıyorum ki. Favorin hangisiydi?
Lucy:Sanırım National'dan Othello benim favorimdi.

-Ah, doğru! Adrian Lester ile! New York'ta St.Ann Antreposu'nda bu bahar bir oyunu var.
Lucy: Görmek istiyorum!

-Bana biraz tarzından bahset. Kırmızı halı sürecine nasıl hazırlanıyorsun?
Lucy: Stil, daha önce hiç yatırım yapmadığım bir şey. Ben rahat birisiyim ve sadece herhangi bir şey giyen türdenim. Bir kombin hazırlamak için zaman ve dikkat ayırmıyorum. Ama bu sanatı, resmi ve renkleri seviyorum, bu yüzden bir sanat eserini görmeye gideceksem, bunun için hazırlanıyorum.

-Bu stresli bir süreci daha eğlenceli hale getirmenin tek yolu.. Peki başka dikkate aldığın unsur var mı?
Lucy:Mümkün olduğunda Avustralya'lı tasarımcılardan giyinmeye çalışıyorum çünkü Avustralyalı mesteklaşlarımı bu sektörde desteklemeyi seviyorum, ve de olabildiğince çevre dostu olan şeyler giymek istiyorum. Etkinliklerde yeşil konseptinde dayanıklı kıyafetler giymeyi seviyorum.

-Bunu muhtemelen biliyorsundur ama Stella McCartney, çevreci tasarıma kendini adamış bir isim ve kendi çantaları veya ayakkabılarında bile, herhangi bir deri veya kürk kullanmıyor.
Lucy: Gerçekten mi? Mutlaka Stella McCartney'i ziyaret edecğim. Dürüst olmak gerekirse, benim için modanın ne anlama geldiği hakkında veya kendi yolumdan nasıl giyineceğim hakkında düşünmek için pek fırsatım olmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder