8 Mart 2014 Cumartesi

2014 Collider Röportajı


Soru: Rol sana nasıl geldi?

Lucy: Senaryoyu ilk kez en yakın arkadaşlarımdan biriyle, İngiltere’yi sırt çantalarımızla gezerken okudum. Anında onunla [senayoyla] iletişim kurdum çünkü arkadaşlık hakkındaydı, ve bende arkadaşımla birlikte İngiltere’de idim o zamanlar. [Senaryo] Bana arkadaşlık ve dostluğun önemini hakkında çok şey ifade ediyordu. Bu yüzden, Los Angeles’a gittim ve seçmelere katıldım. Gittim ve Marci Liroff’un (kast direktörü) asistanı ile bir sahne okuması yaptım, odada çok harika sinyallerim vardı ve o beni çok beğendi. Ama sonra, hiçbir şey duyamadım ve dinlenme odasında kendimi kaydetmeye karar verdim, ve harika bir kayıt cihazıyla bunu yaptım. Onu [kaseti] yapımcılara gönderdim ve ertesi gün, “Yarın bir test anlaşman,” var diyen bir arama aldım, ama test anlaşmasını ne olduğunu bile bilmiyordum.

Sonra, Mean Girls’ün yönetmeni ile tanışmam gerektiğini öğrendim ve sahnede Mark (Waters) ile çalışmam gerekiyordu ve de tüm yapımcılar o öğleden sonra bunu izleyecekti. “Pekala, haydi yapalım!” havasındaydım. Üzerinde baskı varken, sadece yapıyorsun. Yani, çok heyecanlıydım ve onun [senaryonun] üzerinde çok çalıştım. Gittim ve harika olan Zoey (Deutch) ile tanıştım. Onunla tanışmak çok heyecan vericiydi. Sonra da ertesi gün yemeğe çıktık. Yemeğin, “Filmin çekimleri sırasında aklı başında biri gibi durur musun?” gibi bir kişisel teste dönüşeceğini düşünüyordum. Ama oraya gittim ve, yapımcılar “Tebrikler! Role seçildin!” dedi. Şok içindeydim çünkü bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim. Role hazırlanırken gerçekten çok çalıştım ve sonra, gittik ve yaptık.

Soru: Kitaplara aşina mıydın [okudun mu] yoksa çekimlerden önce mi okudun?

Lucy: Seçmeleri öğrendiğimde onları okumamıştım, ama role seçildikten sonra ilk kitabı (Vampir Akademisi) beş kez okudum. Kitabı çok sevdim. Hayatımın büyük bir parçası oldu, Lissa karakterini öğrenme sürecimde ve araştırmamı yapmamda kullandığım en büyük şeydi [kaynağımdı].

Soru: Okumak için cezp edilmiş ve neler olduğunu öğrenmek için meraklı mıydın?

Lucy: Çok fazla baştan çıkarılmıştım ama bunları [neler olduğunu öğrenmeyi] seçmedim çünkü karakterimden önce bilmek istemiyordum. Şuanda ikinci kitabı okumuş durumdayım, ve umuyorum ki ikinci filmi çekeriz. Ama aynı zamanda, ya karakterimi alıp serinin geri kalanını okumak ya da onunla kalıp bir uçtan bir uca seyahate gitmek konusunda içsel kargaşa yaşıyorum.

Soru: Aslında popüler Twilight filminden sonra, vampir senaryosu okumak seni kararsız kıldı mı yoksa vampirlerin yöne hikayeye olan ilginin sadece bir kısmı mıydı?

Lucy: Beni cezbeden şey kesinlikle arkadaşlık ve komediydi. Harika şey, çok iyi harmanlanmış olmaları. [Senaryo] Aksiyona sahip, komediye sahip, romantizme sahip, gizeme sahip, harika bir dostluğa sahip. Mark’ın yönettiğini ve Dan’ın senaryoyu yazdığını öğrendiğimde, ve Mean Girls ile Heathers’ı düşündüğümde, fark ettim ki, eğer birileri tüm bu türleri birleştirecek, ayarlayacak ve işe yaramasını sağlayacaksa, bu kişi onlar olurdu.

Soru: İnsanlar iki kategoriden birine girmesini istiyorlar. Sevimli, ailevi, aşk kuşu vampirler ya da korkunç ve tehlikeli vampirler istiyorlar ama film ikisini de içeriyor.

Lucy: [Film] İkisine de sahip! Ayrıca bir çok vampir çok fazla insanı ve insanların kendileriyle özdeştirebileceği kişiler. Duygulardan ve günlük hayattan kopuk değiller. Liseye gidiyor, erkekler ve sivilcelerle uğraşıyorlar ve bütün bu güvensizliği liseye giden herkes yaşıyor.

Soru: Kitapların bu kadar popüler olduğunu ne zaman ve nasıl fark ettin?

Lucy: Aslında ilk kez, video kaydımı göndermeden önce fark etmiştim. Üç oyuncu bayan arkadaşımla kalıyordum,sayfaya girdik ve baktım. Ve “Aman Allah’ım insanlar bu film için gerçekten heyecanlı!” oldum. Ama, sosyal medyada gerçekten çok kötüyüm. Tüm bu basın toplantılarına ve fanlarla buluşmaya giderken çok heyecanlıydım, imza vermek ve onlarla iletişimde olmak…ve sorular sorabiliyorlar. Soysa medya bunları yapmak için harika bir olanak sağlıyor, daha iyi olmayı diliyorum ama değilim. Bazı zamanlar da bu tam bir hayal kırıklığı çünkü çok kolay bağlanamıyorum ama bazı zamanlarda, birçok eleştiriyi görmediğim için iyi. Bunun iyi ve kötü yanları var. Bu bir lanet. Bazı insanlar bilgisayar kullanmakta iyi değil.

Soru: Lissa ve Christian arasında ki ilişki ilginç çünkü o [Lissa] beklediğimiz gibi hareket etmeyen bir kraliyet prensesi ve o [Christian] beklenmedik bir kötü çocuk. Bu senin ilgini mi çekti?

Lucy: Kesinlikle! Bence Lissa ve Christian arasında enerji kesinlikle sevimli. Bu o [Christian] karanlık bir kötü çocuk ve o da [Lissa] güzel bir prensesmiş gibi görünüyor ve tahlihsiz aşıklara dönüşüyorlar çünkü prenses ailesi Strigoi’ye dönüşmüş bir çocukla aşk yaşayarak itibarını zedeleyemez. Ama, bu konuda tamamen sevdiğim şey dürüst ilişkiler. İlişkileri oyunlar,gerginlikle ya da buna benzer şeyler tarafından koparılamıyor. İkisi de aileleriyle ilgili zor şeyler yaşadı, özellikle de ebeveynleriyle. İkisi de bununla ilgili bir uzlaşma yolu bulmaya çalışıyor, ve birbirlerine karşı iyi davranmaya, ve geçmişte yaşanan şeylerden uzaklaşıp rahatlayacakları bir yer bulmaya çalışıyorlar. Geçmişleriyle barışacakları yolculukta birbirlerine tutunuyorlar. Bu iyi kız ve kötü çocuk arasında ki yüzeysel bir gerilim değil. Bu benim güzel olduğunu düşündüğüm dürüst ve aşk dolu bir ilişki.

Soru: Vampir dişleriyle çalışmak nasıldı?

Lucy: Ağızlarımıza bir çok kalıp yaptık,ve dişleri yapmak için klipslerimiz vardı. Gerçekten çok ama çok eğlenceliydi. Sahte vampir dişi kullanmayı ve ısırmayı sevdim. Kim bunu yapmak istemez ki?!

Soru: Etkisini görmek için çok fazla heyecanlandığın bir sahne var mı?

Lucy: Bir çok büyü ve güç [dövüş] sahnesi, etkisini görmek için gerçekten heyecanlandığım sahneler. Özel efektler olmadan nasıl göründüklerini bilmiyorum, yine de çok heyecanlıyım.

Soru: Gelecekte senin için neler var ya da ne tür projelerde yer almak istersin?

Lucy: Şey, bundan [Vampir Akademisi] sonra çıkacak beni çok heyecanlandıran bağımsız bir Avustralya filmim var. Adı Now Add Honey. Neler olacağını göreceğiz. Umuyorum ki, film büyük bir başarıya sahip olur ve ikincisini çekeriz. Bağımsız Amerikan filmlerinde yer almak ve hareketli hikayeler anlatmak isterim. Anlatılması gereken hikayelerin bir parçası olmak istiyorum. Sana yeni bir senaryo gösterildiğinde, zaten bildiğinden daha fazla şeyi öğretebilen bir yolcuğa çıkaran filmleri seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder